Deprem Riski ve Kayıp Nesiller

İçeriğe git

Deprem Riski ve Kayıp Nesiller

Neta Denetim
Yayınlanan tarafından Neta Denetim içinde Strateji-Yönetim · 12 Mart 2023
Tags: DepremRiskYönetimi
1939 yılında Elazığ’da büyük bir deprem yaşadık.
O zamandan bu zamana 3 nesil yetiştirdik.
Türkiye nüfusu 18 milyondan 84 milyona çıktı.
Elazığ depreminden sonra 66 milyon yurttaşımız doğdu, büyüdü, okudu ve çalışma hayatına eklendi.
Mevcut Fransa nüfusu kadar bir döngü.
Yeni nüfus beyaz yaka ve mavi yaka işlerde görev aldı, ülkeye katma değer yarattı.
Milli serveti arttırdı, çeşitlendirdi.
Eğitimli yeni bürokratlar bir deprem ülkesinde nerelerde ve nasıl yaşanması gerektiği konusunda yeni kanunlar oluşturdu. Mühendisler bu kanunları sahada yeni teknikler ile uyguladı. Tekrar bürokratlar uygulamaları sahada kontrol etti.
Sonuç; depremlerde hala yüksek sayıda can kayıpları ile karşı karşıyayız, yüreklerimiz yanıyor.
1939 Elazığ depremi cumhuriyetimizin erken dönemleri.
Köy Enstitülerinin halen mevcut olduğu, teknik okul ve üniversitelerin tohumlanma ve yeşerme yılları.
Çağdaş sistemde, uluslararası standartlarda eğitimli nesil hayata daha yeni başlıyordu. Türkiye’yi dönüştürmek, değiştirmek için ülkenin dört bir yanına daha yeni çıkıyorlardı.

Aradan geçmiş 83 sene. Cumhuriyetimizin 100. yılını yaşıyoruz.
Bu eğitimli ve aklıselim kuşağın başlattığı, daha eğitimli çocuklarının şekillendirdiği hayatı yaşıyoruz.
Mazeretimiz kalmadı, bu eğitim seviyesi ile daha öngörülü ve müreffeh bir toplum olmamız gerekmez mi?

Bu süreçte siyasetçi aydınlanma yaşamadı belki, peki yukarıda bahsettiğimiz eğitimli bürokratlar nerede?
Neyi yanlış yapıyoruz? Neden aynı hataları tekrar ediyoruz?
Aslına Türkiye ve deprem başlığı altında yapılacak risk analiz sonucu çok net;
  • Risk: Yıkıcı deprem
  • Olasılığı: Yüksek
  • Kişisel Etkisi: Can ve mal kaybı.
  • Ülkeye Etkisi: Servet ve gelir kaybı.
  • Aksiyon: Yerleşim yerlerini mümkün olduğunca fay hattı dışına kurmak, yaşam alanlarını deprem dayanıklı imar etmek
  • Uygulama Sorumlusu: Görevler ayrılığı çerçevesinde; Yasa koyucu, saha uygulayıcıları (mimar, mühendis, müteahhit), denetim firmaları/sivil toplum kuruluşları ve halk.

Son söz: Sadece depreme direkt maruz kalanlar değil, hepimiz depremzedeyiz.



İçeriğe dön